Son Gönderiler

Heinz Dilemma (Heinz İkilemi) Nedir?

 


Heinz Dilemma, psikolojide ve ahlaki felsefede sıkça kullanılan bir düşünce deneyidir. Bu deney, Lawrence Kohlberg tarafından geliştirilmiştir ve ahlaki gelişimin aşamalarını anlamak için kullanılır.


Dilemma, bir eczacı olan Heinz'in karısı için pahalı bir ilaca ihtiyacı olduğu durumda karşı karşıya kaldığı bir senaryoyu içerir. İlacı satın alacak kadar paraya sahip değil, ancak ilacın etkisi olmadan karısı ölecektir. Heinz, eczacıya borçlu olduğu parayı ödemeyi kabul ettiği halde, ilacı hala satın alamayacak kadar pahalıdır.


Dilemma, Heinz'in bu durumda ne yapacağını ve eylemlerinin ahlaki bir perspektiften değerlendirilmesini sorar. Kohlberg, bu soruları cevaplayarak, insanların ahlaki gelişiminde belirli aşamalardan geçtiğini savunur.


Kohlberg, Heinz Dilemma'yı kullanarak ahlaki gelişimdeki üç ana aşamayı tanımlamıştır: önceden belirlenmiş ahlaki normlara uygunluk, toplumsal değer ve insan haklarına saygı. Her bir aşama, önceki aşamadan daha yüksek bir düzeyde ahlaki düşünceyi ve karar verme becerisini temsil eder.



  • İlk aşama, önceden belirlenmiş ahlaki normlara uygunluk aşamasıdır. Bu aşamada, bir birey, yaptığı eylemin yasal olarak doğru olduğuna inanarak hareket eder. Heinz Dilemma'da, bu aşama, Heinz'in yasaları ihlal edip ilacı çalmayı kabul etmemesiyle temsil edilir.
  • İkinci aşama, toplumsal değer aşamasıdır. Bu aşamada, bir birey, toplumsal kabulleri ve diğer insanların beklentilerini dikkate alarak hareket eder. Heinz Dilemma'da, bu aşama, Heinz'in ilacı çalmaya karar vermesiyle temsil edilir çünkü eylemi, karısı ve diğer insanların hayatını kurtarmak için "doğru" olarak algılanır.
  • Üçüncü aşama, insan haklarına saygı aşamasıdır. Bu aşamada, bir birey, insan haklarına saygı duyarak hareket eder. Heinz Dilemma'da, bu aşama, Heinz'in ilacı çalmak yerine, ilacın üretim maliyetinin ahlaki olmayan yüksekliğine odaklanarak, ilacın fiyatını düşürmek için sosyal hareketlere katılmasıyla temsil edilir.

Kohlberg'a göre, insanların ahlaki gelişimi, bu üç aşamadan geçerek ilerler. Ancak herkes, bu aşamaları aynı hızda veya aynı şekilde geçmez. Ayrıca, bazı insanlar belirli aşamalarda kalabilir veya geriye dönebilirler.

Heinz Dilemma, ahlaki karar verme sürecinde önemli olan birçok faktörü vurgular. Bunlar arasında bireyin ahlaki değerleri, toplumsal normlar ve beklentiler, duygusal durumu ve bilgi seviyesi gibi faktörler yer alır.

Ayrıca, Heinz Dilemma, ahlaki karar verme sürecinin sonuçlarına da odaklanır. Örneğin, Heinz'in ilacı çalması, yasalara aykırı olduğu için hukuki sonuçları olabilir. Ayrıca, diğer insanlar, Heinz'in eylemlerini olumlu veya olumsuz olarak değerlendirebilirler. Bu nedenle, ahlaki kararlar, bireysel değerlendirme ve toplumsal normlara göre değişebilir.

Sonuç olarak, Heinz Dilemma, ahlaki gelişim üzerine düşünmek ve tartışmak için kullanılan önemli bir araçtır. Kohlberg'un üç ahlaki aşama teorisi, ahlaki karar verme sürecini anlamamızda bize yardımcı olabilir. Ancak, herkesin ahlaki gelişimi farklıdır ve bireysel deneyimler, duygular ve değerler karar verme sürecinde önemli bir rol oynar.

Heinz Dilemma, sadece psikoloji ve ahlaki felsefe alanlarında değil, aynı zamanda tıp ve hukuk gibi diğer alanlarda da kullanılır. Örneğin, tıp etiği alanında, hastaların kendi tedavileri hakkında karar verme yetkisine sahip olup olmadığı konusu tartışılır. Bu tartışmada, Heinz Dilemma'nın ahlaki karar verme sürecine dair farklı perspektifleri sunabileceği düşünülür.

Sonuç olarak, Heinz Dilemma, ahlaki karar verme sürecini anlamak için önemli bir araçtır. Kohlberg'un üç ahlaki aşama teorisi, ahlaki karar verme sürecindeki farklı perspektifleri vurgular. Ancak, ahlaki karar verme süreci, bireysel deneyimler ve toplumsal normlar gibi çeşitli faktörlerden etkilenir. Heinz Dilemma, sadece psikoloji ve ahlaki felsefe alanında değil, diğer alanlarda da kullanılır ve etik tartışmalara katkıda bulunabilir.

- Mert YEĞİN

Hiç yorum yok